Kadın Diş Sağlığı ve Hamilelik


Hamile kadınlarda hormonal dengenin (östrojen, progestenon) ani değişimine bağlı olarak, özellikle diş etleri diş iltihaplanmalarına çok eğilimlidir. Eğer dişler üzerinde biriken yiyecek artıkları tamamen temizlenmezse, basit dişeti iltihabı adı verilen “Gingivitis” gelişir. Diş etleri şişkin, kırmızı ve kanamalı bir hal alır. Bunu engellemek, etkili bir şekilde fırçalayarak ve diş ipi kullanarak mümkün olabilmektedir.

Ayrıca hamilelik döneminde iyi huylu diş eti tümörleri de gelişir ve gebelik sonunda kendiliğinden geçer.

Sabah bulantıları olan, sık sık kusan gebelerde, ağız ortamı asit seviyesi yüksek olduğu için dişlerde aşınma, çürüme, hassasiyet oranı artar. Bu da yine iyi bakımla önlenebilir. Fakat kusmadan hemen sonra fırçalamak ortam asiditesinin maksimum olmasından dolayı pek tercih edilmez.

Çünkü dişlerde arınma görülebilir. Bu yüzden kusmadan hemen sonra ağzı bol su ile çalkalamak ve ancak 20-30 dakika sonra dişleri fırçalamak daha uygundur. Gebelerde fırçalama bulantıyı artırıyorsa, en azından bol su ile ağzı çalkalamak yine de faydalı olacaktır.

Çevremizde anne karnındaki bebeğin, annenin vücudunda bulunan kalsiyumu çektiği ve dişlerini çürüttüğü gibi bir inanış vardır. Fakat bu doğru değildir. Bebek kalsiyumu önce tüketilen gıdalardan, sonra da annenin kemiklerinden sağlar. Hamilelik esnasında oluşan çürükler yetersiz ağız bakımı ve diğer faktörlerden kaynaklanır.

Gebeliğin ilk 3 ayı bebeğin oluşumunun başladığı ve en hızlı gerçekleştiği evredir. Bu dönemde, mecbur kalmadıkça diş uygulaması yaptırmaktan kaçınmak gerekir. Dişetlerinde şişme, kızarıklık, kanama arttığı için diş temizliği ve ağız hijyen eğitimi bu dönemde önemlidir.

3 – 6 ay arasındaki dönemde röntgen ve diş çekimi dâhil tüm uygulamalar yapılabilmektedir. Bu dönemde ihmal edilebilecek her sorun, ileride ağrı ile doğumun daha erken başlamasına sebep olabilir.

Bu yüzden başlangıçta, yani gebelik öncesi kontrolden geçmediyseniz bile 3 – 6 aylık dönemde mutlaka kontrolden geçilmelidir. İlk 3 aylık dönemde oluşabilecek sorunlarda mecbur kalınmadıkça daha çok geçici tedaviler uygulanıp, kalıcı tedaviler 3 – 6 ay arasındaki döneme veya gebelik sonrasına bırakılır. Doğru olan, hastanın kadın doğum uzmanıyla görüşüp kişinin düşük, erken doğum riski, aşırı korku, panik gibi faktörler elenirse her dönemde diş çekilebilir, dolgu yapılabilir, apse tedavi edilebilir. Çünkü ağrının yaptığı stres bebek için daha zararlı olabilir.

Gebelik döneminde tükürük akışının azalmasıyla da zaten hassas olan diş etleri, tükürüğün yıkayıcı etkisinin azalmasıyla da daha da kötü bir hal alabilir. Bu yüzden ağızda oluşan plak çok iyi bir şekilde uzaklaştırılmalı ve azalan tükürüğün yıkayıcı etkisi iyi fırçalama, diş ipi kullanımı ve bol su ile çalkalama ile önlenmelidir.

Gebelik döneminde oluşan apselerde kadın doğum uzmanıyla görüşerek tetrasiklin grubu antibiyotikler dışındakiler görüşülerek kullanılabilir. Eğer çok gerekli değil ise röntgen de anneye giydirilen kurşun önlük ile çekilebilir. Gebelik döneminde direnç, dengeli beslenme, sağlıklı olma, ilaçlardan uzak durma, bebeğin gelişimi için en önemli faktörlerdir. Flor dişler üzerinde koruyucu etkiye sahiptir. Fakat gebelikte alınacak florün bebek üzerinde ekstra bir faydası pek yoktur.

Hamilelikte kadın hormonlarındaki değişiklikler diş eti hastalıkları riskini artırmaktadır. Bu hormonal değişiklikler ağız içerisinde hassasiyet ve diş etlerinde kızarıklık ve kanamalara neden olabilmektedir...

Hamilelikte Diş Sağlığı kabaca üç dönemde incelenir

İlk üç aylık dönem

Bu dönem bebeğin çok hassas olduğu bir dönemdir. Gereksiz müdahaleler düşüğe sebep olabilir. Fakat ağrıya sebep olmuş ve/veya müdahale edilmediği taktirde daha çok zarara neden olabilecek durumdaki dişlerin çekim, kanal tedavisi gibi acil olarak tedavi edilmesi gereken durumlarında, çekinmeden diş hekimine gidilmelidir. Diş hekimi , bebeğe zarar vermeyen ilaçlarla tedaviyi sağlayacaktır.

İkinci üç aylık dönem

Bu dönem , hamilelik sonuna kadar ertelenmesi uygun olmayan diş çekimi, dolgular, kanal tedavileri vb. pek çok tedavinin yapılması için en uygun olan dönemdir.

Üçüncü üç aylık dönem

Bu dönemde bebek anne karnında oldukça büyümüştür ve doğum yaklaşmıştır. Aynen ilk üç aylık dönemde olduğu gibi, acil tedaviler dışında diş hekimi müdahale etmeyecektir.

Hamileliğin ilk üç ayında bebeğin organ gelişim evresi olan ilk üç ayda etkili dental tedaviden kaçınılmalıdır.

Tedaviler ikinci üç aya ertelenmelidir.

Diş ya da diş eti iltihabı gibi acil durumlarda, var olan enfeksiyonun bebeğin gelişimini dental tedavinin olumsuzluklarından daha fazla etkileyebileceği düşüncesi ön plana alınmalı ve bir jinekoloğun önerileri doğrultusunda dental tedavi yapılmalıdır.

Son üç ayda tedavi için gerekli olan pozisyonları rahat alalaması ve koltukta uzun süre oturamaması nedeni ile diş tedavisi yaparken anne rahatsız olabilmektedir.

Gebelikte Diş Bakımı ve önemi

Günlük ağız ve diş bakımım kesintiye uğratılmamalıdır.

Hamilelik öncesi tam bir ağız muayenesinden geçerek optimal ağız hijyenine kavuşmalı ve bunu sürdürme alışkanlığını kazanmalıdır.

Çünkü plak birikimi, ve diş eti hastalıkları ile hamilelik sırasında oluşan hormonal değişiklikler arasında direkt ilişki vardır.

Hamilelik sırasında oluşan hormon artışı ağız mukozasını dış etkenlere karşı özellikle bakteri plaklarına karşı daha hassa yapar.

Günde en az iki kez diş fırçası ve diş ipi kullanarak etkili diş bakımı yapılarak plak birikimine engel olunmalıdır. (Bakınız, Diş Fırçalama)

Ağız gargaraları ya da ılık tuzlu su ile gargara yapılmalıdır. Özellikle ılık tuzlu su diş etlerini rahatlatır ve dişeti hassasiyetini azaltır.

Gebelikte Dental Anestezi

Hamilelik esnasında birçok ilacın kullanılmaması ya da kontrollü kullanılması önerilmesine karşın, dental tedavilerde kullanılan lokal anesteziklerin herhangi bir yan etkisi rapor edilmemiştir.

Lokal anestezi kullanılmasında üretici firmanın önerileri doğrultusunda hareket edilmelidir.

Herhangi bir uyarı yoksa lokal anestezik kullanmada bir sakınca yoktur.

Anestezi altında yapılan tedavide hasta ağrı duymayacak ve daha az stres yaşayacaktır.

Diş çekimi yada herhangi bir müdahale için gebelik sırasında lokal anesteziklerin kullanılmasında üretici firmanın önerileri doğrultusunda hareket edilmelidir. Herhangi bir uyarı yoksa kullanmada bir sakınca yoktur.

Antibiyotik kullanımı özellikle Penisilin ve türevleri (amoxicilline vs. ) kullanımını bebek için herhangi bir sakıncası yoktur.

Tetrasiklin gurubu antibiyotikler alınmamalıdır. Tetrasiklin gebelik sırasında alınırsa bebeğin dişlerinde tetrasiklin renklenmeleri dediğimiz renklenmeler oluşur.

Ağrı kesici kullanmada dikkat edilmeli ve kesinlikle üretici firmanın önerilerine uyulmalıdır.

Diş hekimliğinde kullanılan röntgen makinalarında radyasyon çok düşük seviyede olmasına rağmen hamilelerde röntgen çekiminden kaçınılmalıdır.

Zorunluluk yoksa bu işlem doğum sonrasına ertelenmelidir.

Eğer acil bir tedavi için kesinlikle röntgen filmi çekilmesi gerekiyorsa :

Anneye özel koruyucu önlük giydirilmeli, hızlı film kullanarak ve düşük doz uygulaması yapılmalıdır.

Hamilelik gingitisi (Pregnancy gingivitis)

Hamileliğin erken safhalarında diş etlerinde şişlikler, kızarıklıklar gözlenebilir. Bu şekildeki diş eti oldukça hassastır ve kolayca kanar.

Hamilelik sırasında kadınların diş etlerinde oluşan bu değişiklikler nedeni östrejen ve progesteron hormonlarının salgılarının artmasından kaynaklanmaktadır.

Hamilelik gingivitisi genellikle hamileliğin 2.Ayında başlayıp 8.Ayında en üst seviyeye çıkar, doğumdan sonra kendiliğinden iyileşir.

Günlük düzenli ağız diş bakımı yapmayan kişilerde oluşan ve diş etinin tahrişine neden olan bakteri plağı ya da diştaşı gibi etkenler hamilelik gingivitisi tablosunu daha ciddi boyutlara taşıyabilmektedir.

Eğer dişlerde derin tartar birikimi varsa diş hekimi tarafından elimine edilmelidir.

Diğer diş tedavilerinde olduğu gibi tartar temizliği de özellikle hamileliğin ikinci üç ayında yapılamalıdır.

(Gebeliğin ilk üç ayında bebeğin organları gelişme aşamasındadır. Bu safhada neden olunan bir bakteriyemi bebeğin organ gelişimini olumsuz yönde etkileyebilmektedir.)

Üçüncü üç ayda da anne koltuğa rahat oturamaz ve aşırı stres erken doğuma neden olabilmektedir.

Hamilelikte Diş Çekimi

Hamilelik tüm vücudun fiziksel ve psikolojik yönden pek çok değişikliklere uğradığı bir dönemdir. Ağzımız ise vücudun bu tür değişikliklerine karşı çok hassas olan bir bölgesidir.

Anne adayı hamilelik süresince ister istemez devamlı bebeğini düşündüğü için kendi kişisel bakımını ihmal edebilir. Mide bulantıları ve kusmalar ağız içinde zararlı etkilere neden olur. Bazı yiyecek ve içeceklere karşı aşırı ilgi veya aşırı tiksinme duyulması sonucu ağız da bundan etkilenir.

Hormonal etkiler sonucunda ağız içinde bazi degisimler olur. Örneğin kandaki ve tükürkteki asit miktarı arttığ için dişlerin çürümesi kolaylaşır. Çünkü en basit anlatımıyla , dişin çürümesi demek , bakterilerin salgıladığı asitlerle yumuşaması demektir. Diş eti rahatsızlıkları da eskisinden daha kolay ve daha sık oluşacaktır.

Hamile olmayı düşünen veya hamile olan her kadın mutlaka bir diş hekimi kontrolünden geçmeli , ağız sağlığı için neler yapması veya yapmaması gerektiğini öğrenmeli ve gereken tedavilerini yaptırmalıdır. Bu hem annenin hem de çocuğunun sağlığı için çok önemlidir.

Gebelikte Diş Röntgeni

Bu dönemde tedavi için çok gerekli ise ağız içinden 1-2 film alınabilir.Her ne kadar dişhekimliğinde çekilen röntgenlerde verilen radyasyon miktarı çok az ve karın bölgesine çok yakın değilse de gelişmekte olan bebeğin ışın almasını önlemek için mutlaka kurşun önlük kullanılması gerekir.Yine de ilk üç ay film çekilmesinden kaçınmak gerekir.

Hamilelikte Diş Çürüğü

Daha öncede de belirtildiği gibi hamilelik döneminde annenin dişlerinden kalsiyum çekildiği ve bu nedenle her bebeğin anneye bir diş kaybettireceği inancı kesinlikle doğru değildir. Hamilelik döneminde vücuttaki dengenin bozulması dişlerin çabuk çürümesine uygun bir ortam yaratır. Bu dönemde dişlerin daha çabuk çürümelerinin nedenleri şunlardır;

Bebek beslenen dönemde tatlıya, aburcubura aşırı istek belirir ve bunlar yendikten sonra diş fırçalama ihmal edilir

İlk aylarda görülen kusmalardan sonra anne ağız bakımına yeterince özen göstermeyebilir.

Gebelik hormonlarının (östojen, progertron) etkisi ile dişetleri daha çabuk kanayan anne, dişlerini fırçalamaktan kaçınır. İşte bu nedenlerden ötürü bu dönemde diş sağlığına daha özen göstermek gerekir.

Bebeğin diş sağlığı için yapılması gerekenler

Bebeğin diş gelişimi anne karnında başlar. Bu dönemde anne hem kendi sağlığı hem de bebeğinin diş gelişimi için dengeli beslenmeye dikkat etmelidir. Diş sağlığı için protein,A vitamini (et, süt, yumurta, sarı sebze ve meyveler) C vitamini (narenciye, domates, çilek), D vitamini (et, süt, yumurta, balık) ve kalsiyum (süt ve süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler) dan zengin gıdaların yeterince alınması gerekir. Bunun yanı sıra bilinçsiz ilaç kullanımından kaçınılmalıdır. Kullanılan ilaçlar bebeğin diş sağlığının yanı sıra genel vücut gelişimini de olumsuz yönde etkileyebilecektir. Bebeğin diş sağlığı konusunda bilgili olmak,çocuğunuzun ömür boyu sağlıklı dişlere sahip olmasında ilk basamaktır. Bebeğin diş bakımı ve beslenmesi ile ilgili bilgi edininiz.

Gebelikte Antibiyotik Kullanımı

Bu dönemde bilinçsiz ilaç kullanımından kaçınılması gerektiğini belirtmiştik. Ancak kullanılan her antibiyotiğin bebeğin dişlerinde lekelenmelere neden olduğu kanısı yanlıştır. Dişlerde renklenmelere neden olan antibiyotik grubu tetrasiklinlerdir. Bunun dışındaki antibiyotiklerin renklenme yaptığı kanıtlanamamıştır.